06-17-2017, 04:59 PM
(d. 29 Ağustos 1958 – ö. 25 Haziran 2009) 29 Ağustos 1958
'de Amerika'nın Indiana eyaletinde doğan Michael Joseph Jackson, hemen hemen tüm yaşamı boyunca sahnedeydi. Henüz dört yaşındayken Jackson Five topluluğunun kurucu üyelerinden olmuştu, çok geçmeden şarkı söyleme görevini üstlenecekti.
Sahnede şarkı söyleme ve dans hareketlerini James Brown
'dan alıp geliştirdi, utangaç, sakin kişikliğini örten mutlak bir kendine güven yaratıyordu. Moton Records ile sözleşme imzaladıklarında 1968 yılının sonlarındaydılar. Aralarında liste başı olmuş "I Want You Back", "ABC", "The Love You Save" ve "I'll Be There" parçalarının da bulunduğu ilk çalışmaları onun göze çarpan olgunluğu ile doluydu. Michael söylediği şarkılardaki aşk-meşk durumlarını ilişkilerini yaşamak için fazla genç olsa da, bütün bir ciddiyet ile gösteriler yaptı, büyük bir "soul" sanatçısının sahip olması gereken tüm özellikleri taşıyordu. Garip ama, onun o ham sesinde, daha sonraları çok arayacağı ama zor elde edeceği türden bir inandırıcılık, içtenlik vardı.
1970
'te MGM Records Jackson Five'a rakip olarak Osmonds'u tanıtmakla kalmayıp, 13 yaşındaki solist Donny Osmond'a bir 45'lik yaptığında Motown da şiddetli sancılarla buna yanıt verme gereğini hissetti. Michael Jackson'ın ilk solo çalışması ABD ve Birleşik Krallıkta (BK) bir numara olan baş ağrıtan ağıt "Got To Be There" oldu. Bobby Day'in rock'n'roll klasiği "Rockin' Robin"in yeniden sunumu 1972 ABD listelerinde 2 numaraya çıkarken, ertesi sene film müziği "Ben" en yükseğe çıkmıştı.
Motown, Jackson'ın tanınmışlığını esas alarak bir dizi acele albüm çıkardı. Genelde gençlerin ilgisine yönelik malzemeler kullanılmıştı. Çıkmmamış parçalardan da daha sonra '80'lerde büyük kazanç sağlandı.
'70'lerin ortalarında Jackson Five'ın satışları düşmeye başladığında Michael'in solo kişiliği dimdik ayakta duruyordu. Topluluk 1976
'da bu sefer Jacksons adıyla yeniden doğuncaya kadar da Michael yeteneklerini korumaya devam etti. Hayranlarının karşısına müziklerini yaparken de Quincy Jones
ile ortak çalıştığı "The Wiz" isimli müzikalde bir başrol ile yeniden çıkan Jackson'ın bu yeni tanışıyla çalışmalarının sonraki halkası ise Jones'ın 1979'da çıkardığı, yetişkin bir Michael Jackson'ı dünyaya ilk kez tanıtan başarılı bir soul koleksiyonu, "Off The Wall" olacaktı. Bu yeni çıkışında eskinin söz esnekliğini korurken üzerine olgunluk ve ciddiyet ekledi. BK ve ABD'de listelerin üst sıralarına tırmanan bu albüm iki de 45'lik sahibiydi: Grammy ödüllü "Don't Stop 'til You Get Enough" ve "Rock With You".
Michael, '81 yazında listebaşı olacak on bir yıllık şarkı "One Day In Your Life"ı yeniden piyasaya sürerek Jackson'ın ticari yönünden faydalandı. Bu solo başarısından sonra da, basın-yayında onun özel yaşantısına yönelik dedikodular artarken, Jacksons ile turlamaya ve kayıtlar yapmaya devam etti. Onun görüntüsü daha çok çocukluğuna tıkılı kalmış biri olarak çiziliyordu, oyuncaklar ve evcil hayvanlarla çevrili, gerçek dünyanın olaylarından uzak...Bu görüntü 1982'deki hayal filmi "ET - The Extra Terrestrial"nin albümünde çalışmasıyla pekişti.
Kayıt yasal karışıklıklar nedeniyle kısa sürede toplandıysa da Jackson bir Grammy daha kazanmasını bildi. 1982'de "Thriller", Jackson'ın Jones ile ikinci albümü, bütün zamanların ticari açıdan en başarılı çalışmalarından biri olmaya adaydı. Bu aynı zamanda başarılı 45'likler serisininde başlangıcıydı. Tanıtıcı vidyo ile desteklenince hedefteki kitlenin sınırları da genişlemişti. "The Girl Is Mine", Paul McCartney ile yapılan bir çalışma, yeni bir tarzın ve aynı zamanda durmak bilmeyen ve kıtalararası bir numara olarak rakip sanatçılardan da bir çok çalışmanın gelmesine ortam sağlayan "Billie Jean"ın habercisi nitelikteydi.
Onunla birlikte çıkan klip de aynı şekilde özeldi. Jackson ilk kez bir dans ustası olarak tanınıyordu; hayatları kökünden değiştirebilen bir büyücü, bugünün dünyası dışında yaşayan karanlık biri. Sonra gelen "Beat It" de ABD listelerinde bir numaraya geçti ve Eddie Van Halen'ın sert gitar sololarıyla süslenmiş ve MTV müzik kanalında devamlı çalının ilk "kara" kayıt olma özelliğine kavuştu. Tanıtıcı filmi ile Jackson kendisini "West Side Story"nin sahne düzeninin de kullanıldığı bir sokak savaşının ortasında buldu. Yine de bu, daha ustaca işlenmiş Jackson'ı Cadılar Bayramı geçidine gönderen uzun metrajlı klip "Thriller" için yapılanların yanında hiç birşeydi.Hemen ardından beklentileri karşılamak için olsa gerek, o zamana kadar hiç bir vidyonun ulaşamadığı satış rakamlarına ulaşan, "The Making Of Thriller" (Thriller'ın Hazırlanışı) geldi.
"Thriller" albümü ve ondan çıkan 45'likler Michael'a yedi Grammy ödülü daha kazandırdı, bu koşuşturmacada ayrıca Paul McCartney ile yapılan "Say Say Say" isimli çalışma ABD listelerinin 6 hafta boyunca tek bir numarasıydı. 1983'te bir içecek firması ile yaptığı kişisel maddi destek anlaşması tarihte yapılmışların en büyüğüydü. Hemen ertesi sene Jacksons topluluğunun "Zafer Turu"na katılımı da yine pop müzik tarihinde görülmemiş bir bilet talebini beraberinde getirdi.
'de Amerika'nın Indiana eyaletinde doğan Michael Joseph Jackson, hemen hemen tüm yaşamı boyunca sahnedeydi. Henüz dört yaşındayken Jackson Five topluluğunun kurucu üyelerinden olmuştu, çok geçmeden şarkı söyleme görevini üstlenecekti.
Sahnede şarkı söyleme ve dans hareketlerini James Brown
'dan alıp geliştirdi, utangaç, sakin kişikliğini örten mutlak bir kendine güven yaratıyordu. Moton Records ile sözleşme imzaladıklarında 1968 yılının sonlarındaydılar. Aralarında liste başı olmuş "I Want You Back", "ABC", "The Love You Save" ve "I'll Be There" parçalarının da bulunduğu ilk çalışmaları onun göze çarpan olgunluğu ile doluydu. Michael söylediği şarkılardaki aşk-meşk durumlarını ilişkilerini yaşamak için fazla genç olsa da, bütün bir ciddiyet ile gösteriler yaptı, büyük bir "soul" sanatçısının sahip olması gereken tüm özellikleri taşıyordu. Garip ama, onun o ham sesinde, daha sonraları çok arayacağı ama zor elde edeceği türden bir inandırıcılık, içtenlik vardı.
1970
'te MGM Records Jackson Five'a rakip olarak Osmonds'u tanıtmakla kalmayıp, 13 yaşındaki solist Donny Osmond'a bir 45'lik yaptığında Motown da şiddetli sancılarla buna yanıt verme gereğini hissetti. Michael Jackson'ın ilk solo çalışması ABD ve Birleşik Krallıkta (BK) bir numara olan baş ağrıtan ağıt "Got To Be There" oldu. Bobby Day'in rock'n'roll klasiği "Rockin' Robin"in yeniden sunumu 1972 ABD listelerinde 2 numaraya çıkarken, ertesi sene film müziği "Ben" en yükseğe çıkmıştı.
Motown, Jackson'ın tanınmışlığını esas alarak bir dizi acele albüm çıkardı. Genelde gençlerin ilgisine yönelik malzemeler kullanılmıştı. Çıkmmamış parçalardan da daha sonra '80'lerde büyük kazanç sağlandı.
'70'lerin ortalarında Jackson Five'ın satışları düşmeye başladığında Michael'in solo kişiliği dimdik ayakta duruyordu. Topluluk 1976
'da bu sefer Jacksons adıyla yeniden doğuncaya kadar da Michael yeteneklerini korumaya devam etti. Hayranlarının karşısına müziklerini yaparken de Quincy Jones
ile ortak çalıştığı "The Wiz" isimli müzikalde bir başrol ile yeniden çıkan Jackson'ın bu yeni tanışıyla çalışmalarının sonraki halkası ise Jones'ın 1979'da çıkardığı, yetişkin bir Michael Jackson'ı dünyaya ilk kez tanıtan başarılı bir soul koleksiyonu, "Off The Wall" olacaktı. Bu yeni çıkışında eskinin söz esnekliğini korurken üzerine olgunluk ve ciddiyet ekledi. BK ve ABD'de listelerin üst sıralarına tırmanan bu albüm iki de 45'lik sahibiydi: Grammy ödüllü "Don't Stop 'til You Get Enough" ve "Rock With You".
Michael, '81 yazında listebaşı olacak on bir yıllık şarkı "One Day In Your Life"ı yeniden piyasaya sürerek Jackson'ın ticari yönünden faydalandı. Bu solo başarısından sonra da, basın-yayında onun özel yaşantısına yönelik dedikodular artarken, Jacksons ile turlamaya ve kayıtlar yapmaya devam etti. Onun görüntüsü daha çok çocukluğuna tıkılı kalmış biri olarak çiziliyordu, oyuncaklar ve evcil hayvanlarla çevrili, gerçek dünyanın olaylarından uzak...Bu görüntü 1982'deki hayal filmi "ET - The Extra Terrestrial"nin albümünde çalışmasıyla pekişti.
Kayıt yasal karışıklıklar nedeniyle kısa sürede toplandıysa da Jackson bir Grammy daha kazanmasını bildi. 1982'de "Thriller", Jackson'ın Jones ile ikinci albümü, bütün zamanların ticari açıdan en başarılı çalışmalarından biri olmaya adaydı. Bu aynı zamanda başarılı 45'likler serisininde başlangıcıydı. Tanıtıcı vidyo ile desteklenince hedefteki kitlenin sınırları da genişlemişti. "The Girl Is Mine", Paul McCartney ile yapılan bir çalışma, yeni bir tarzın ve aynı zamanda durmak bilmeyen ve kıtalararası bir numara olarak rakip sanatçılardan da bir çok çalışmanın gelmesine ortam sağlayan "Billie Jean"ın habercisi nitelikteydi.
Onunla birlikte çıkan klip de aynı şekilde özeldi. Jackson ilk kez bir dans ustası olarak tanınıyordu; hayatları kökünden değiştirebilen bir büyücü, bugünün dünyası dışında yaşayan karanlık biri. Sonra gelen "Beat It" de ABD listelerinde bir numaraya geçti ve Eddie Van Halen'ın sert gitar sololarıyla süslenmiş ve MTV müzik kanalında devamlı çalının ilk "kara" kayıt olma özelliğine kavuştu. Tanıtıcı filmi ile Jackson kendisini "West Side Story"nin sahne düzeninin de kullanıldığı bir sokak savaşının ortasında buldu. Yine de bu, daha ustaca işlenmiş Jackson'ı Cadılar Bayramı geçidine gönderen uzun metrajlı klip "Thriller" için yapılanların yanında hiç birşeydi.Hemen ardından beklentileri karşılamak için olsa gerek, o zamana kadar hiç bir vidyonun ulaşamadığı satış rakamlarına ulaşan, "The Making Of Thriller" (Thriller'ın Hazırlanışı) geldi.
"Thriller" albümü ve ondan çıkan 45'likler Michael'a yedi Grammy ödülü daha kazandırdı, bu koşuşturmacada ayrıca Paul McCartney ile yapılan "Say Say Say" isimli çalışma ABD listelerinin 6 hafta boyunca tek bir numarasıydı. 1983'te bir içecek firması ile yaptığı kişisel maddi destek anlaşması tarihte yapılmışların en büyüğüydü. Hemen ertesi sene Jacksons topluluğunun "Zafer Turu"na katılımı da yine pop müzik tarihinde görülmemiş bir bilet talebini beraberinde getirdi.